42- YALAN YEMİNLE
MÜSLÜMANIN MALINI ELİNDEN ALMAK
حدثنا هناد
حدثنا أبو
معاوية عن
الأعمش عن شقيق
بن سلمة عن
عبد الله بن
مسعود قال قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم من حلف
على يمين وهو فيها
فاجر ليقتطع
بها مال أمريء
مسلم لقي الله
وهو عليه
غضبان فقال
الأشعث بن قيس
في والله لقد
كان ذلك كان
بيني وبين رجل
من اليهود أرض
فجحدني
فقدمته إلى
النبي صلى
الله عليه وسلم
فقال لي رسول
الله صلى الله
عليه وسلم الك
بينة قلت لا
فقال لليهودي
احلف فقلت يا
رسول الله إذا
يحلف فيذهب
بمالي فأنزل
الله تعالى {
إن الذين
يشترون بعهد
الله
وأيمانهم
ثمنا قليلا } إلى آخر
الآية
قال أبو عيسى
وفي الباب عن
وائل بن حجر
وأبي موسى
وأبي أمامة بن
ثعلبة
الأنصاري
وعمران بن حصين
وحديث بن
مسعود حديث
حسن صحيح
Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den
rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Kim bir Müslüman’ın
malını elinden alabilmek için yalan yere yeminler ederse Allah’ın huzuruna
Allah kendisine gazâblı olduğu halde varmış olur. Eş’as b. Kays diyor ki:
Bu söz benim hakkım da
söylenmiştir. Bir Yahudi ile aramızda toprak meselesi vardı. Yahudi benim
hakkımı inkar edince onu Rasûlullah (s.a.v.)’in huzuruna çıkardım. Rasûlullah
(s.a.v.) bana:
“Delil ve şâhidin var
mıdır?” buyurdu. Ben de hayır dedim. Sonra Yahudiye
“Yemin et” buyurdu.
Bunun üzerine ben yemin eder ve malımı alır götürür dedim. bunun üzerine Allah,
Âl-i İmrân sûresi: 77. ayetini indirdi;
“Doğrusu Allah’a karşı
verdikleri sözü ve yeminleri az bir menfaat karşılığında değiştirenler varya
işte onlar öteki dünyanın nimetlerinden faydalanamayacaklardır. Allah kıyamet
günü onlarla ne konuşacak ne de yüzlerine bakacak, ne de onları günahlarından
arındıracaktır. Onlar için acıklı bir azâb vardır.”
Diğer tahric: Müslim,
İman
Tirmîzî: Bu konuda
Vâil b. Hucr, Ebû Musa, Ebû Umare b. Sa’lebe el Ensarî ve Imrân b. Husayn’dan
da hadis rivâyet edilmiştir.
İbn Mes’ûd hadisi
hasen sahihtir.